Aslında her şey romanda anlatılan o dönemde ülkenin batısında yaşanan büyük bir afetten sonra başladı. O afetten sonra bir çok insan batı'dan

Güneye taşınmaya başladı. Ki bunlardan bir tanesi de romanın baş aktörü ensar ve ailesi idi. Ensar'ın babası muharrem ailesini alıp güneyde küçük Bir kasabaya taşındı. Muharrem ve ailesi yeni bir hayatın perdesini aralayıp yaşlı bir teyzenin evini kiralayarak yaşamaya başladılar.

​

Fakat hiçbir şey istedikleri gibi olmaz. Muharremin patronu tam bir gadardır. Sürekli zulüm yapıp acımasızlığı ile hüküm sürer. Hiçbir işi beğenmez

Sürekli içki içip hayatın keyfini sürüp keninden başka bir şey düşünmez. Buna rağmen muharrem çalışıp ailesine bakmak zorundadır. İş yerinde ki

Arkadaşı mustafa muharremin durumunu bildiği için ona manevi destek olur.

 

Ensar kendini yeşil renkli bisikletin hayaline kaptırır. Kırtasiyeden aldığı ajandasına sık sık yeşil renkli bisikletten bahseder günlük tutup. Bu kadar dert

Ve sıkıntı içinde küçük şeylerden büyük mutluluklar çıkaran bir yapıya sahiptir ensar (Polyanna Misali)vTamirhane'deki ustası ferhat'ı abisi gibi sevip

Onu örnek alır. Biriktirdiği bahşişlerini yeşil renkli bisikleti satın almak için saklar. Bir hedefi var o da bisikleti alabilmek. Hedefine yavaş yavaş ve 

Büyük bir sabırla ilerler.

​

Savcı olabilme hayali...

Ensar'ın kardeşi büşra'nın da bir hayali var. Okuyup savcı olabilmek. Bu onun tek arzusu. Savcı olup abisi ensar gibi anne ve babasına maddi olarak

Destek olmaktır. Ne babası muharreme, gaddar patronunun verdiği zulümden, ne de abisi ensar'ın yeşil renkli bisikletin hasreti ile kavrulmasından

Hiçbir haberi yok. Büşra sadece okula gidiyor, derslerini çalışıyor ve annesi fatma kadına ev de ev işlerinde yardım ediyor...

​

Kanlı Aşk Romanı dramatik hikayesi ile yazılmaya devam ediyor.